Bağ & Günen Hukuk Bürosu
Çalışma Saatleri

Pazartesi-Cuma : 09:00 -18:00

Bağ & Günen Hukuk Bürosu

ENGB

Yeni Taşınır Rehni Kanunu

6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“Kanun”) 28.11.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun 1 Ocak 2017’de tarihinde yürürlüğe girerek mevcut 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nu yürürlükten kaldıracaktır. Kanun ile birlikte birçok yeni düzenleme getirilmiştir. Bununla beraber uygulamada sorun yaratabilecek hususların ise ikincil mevzuat ile çözümlenmesi beklenmektedir.

Kanun’un Amacı ve Kapsamı

Kanun, teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılmasını, bu rehne konu taşınırların kapsamının genişletilmesini, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.

Türk hukukunda kural olarak Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınırların rehni ancak zilyetliğin devri ile mümkün olabilmektedir. Ticari işletme rehni ise ticari hayatta finansmana erişimin kolaylaştırılması ve uygulamada taşınırların devrinin yaratabileceği sıkıntılar da göz önüne alınarak söz konusu kuralın istisnasını oluşturmaktadır.

Açıklanan kapsamda ve sayılan amaçlar doğrultusunda Kanun taşınır varlıkları konu edinen işlemlerde rehin hakkının tesisine, rehin hakkının üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesine, Rehinli Taşınır Siciline, rehinli alacaklılar arasında öncelik hakkının belirlenmesine, tarafların ve üçüncü kişilerin hak ve yükümlülüklerine, rehin hakkının kullanımı ile rehinli işlemlere ilişkin diğer usul ve esasları kapsamaktadır.

Kanun sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat rehinlerine uygulanmamaktadır. Ek olarak, tapu kütüğüne herhangi bir nedenle tescil edilen taşınırlar Kanun kapsamında değildir.

Rehin Hakkı ve Rehin Sözleşmesi

Rehin hakkı, rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilmesiyle kurulur. Kanun kapsamında rehin sözleşmesi kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında ve tacir ve/veya esnaflar arasında yapılabilir.

Kanun kapsamında finansman sağlayacak müesseselerin kapsamı genişletilerek bankalar ve finansal kuruluşların yanı sıra kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlarının da finansman sağlamasına olanak tanınmaktadır.

Rehin sözleşmesinin elektronik ortamda ya da yazılı olarak düzenlenmesi mümkündür. Yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için tarafların imzalarının noterce onaylanması veya sözleşmenin Sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması şarttır. Elektronik ortamda düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için ise sözleşmenin güvenli elektronik imza ile onaylanması gerekmektedir.

Rehin sözleşmesinde yer alması zorunlu unsurlar da yine Kanun’da sayılmaktadır. Tarafların hak ve yükümlülükleri bu Kanun’a aykırı olmamak kaydıyla taraflarca serbestçe sözleşmede belirlenecektir.

Rehin Hakkının Üzerinde Kurulabileceği Taşınır Varlıklar

Kanun üzerinde rehin hakkı kurulabilecek taşınır varlıkların kapsamını oldukça genişleterek finansmana erişimde yararlanılabilecek alternatif güvence unsurlarını düzenlemiştir. Bu doğrultuda sayılan taşınır varlıklar üzerinde rehin hakkı tesis edilebilmektedir:

  1. Alacaklar
  2. Çok yıllık ürün veren ağaçlar
  3. Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar
  4. Hammadde
  5. Hayvan
  6. Her türlü kazanç ve iratlar
  7. Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar
  8. Kira gelirleri
  9. Kiracılık hakkı
  10. Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı
  11. Sarf malzemesi
  12. Stoklar
  13. Tarımsal ürün
  14. Ticaret unvanı ve/veya işletme adı
  15. Ticari işletme veya esnaf işletmesi
  16. Ticari plaka ve ticari hat
  17. Ticari proje
  18. Vagon
  19. Sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları.

Ayrıca Kanun ile birlikte işletmelerin müstakbel taşınır varlıkları veya bu mevcut veya müstakbel taşınır varlıklarının gelirleri üzerinde rehin hakkı kurulması mümkün hale gelmiştir. Rehinli müstakbel taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisi, bu varlıkların mülkiyete konu edilmesini müteakip kullanılabilir.

Diğer yandan taşınır varlıkların borcu karşılaması hâlinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamamaktadır.

Birden Çok Rehin Tesisi İmkanı

Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, rehnin kuruluşu anında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan her türlü varlık rehnedilmiş sayılmaktadır. Bu varlıklar üzerinde diğer kanunlar uyarınca önceden bir rehin hakkı tesis edilmiş olması hâlinde ise Kanun çerçevesinde tesis edilerek bildirilen rehin sonraki sırada yer alacaktır.

Kanun’a göre rehnin sağladığı güvence, tescilde belirtilen rehin tutarı ve derecesi ile sınırlıdır. Rehin, sırada kendisinden önce gelecek olanın miktarının tescilde belirtilmesi kaydıyla ikinci veya daha sonraki derecede de kurulabilmektedir.

Aynı taşınır varlık üzerinde derece sırası belirtilmeksizin birden fazla rehin hakkı tesis edilmesi hâlinde alacaklıların öncelik hakkı, rehnin kurulma anına göre belirlenecektir. Derece belirtilmesi hâlinde ise derece sırası esas alınacaktır.

Kanun kapsamında rehinli taşınır varlığın devrinde rehin alanın onayı aranmamaktadır. Ancak rehin verenin rehinli taşınır varlığın ve alacağın devrini Sicile tescil ettirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aksi halde aşağıda açıklanacağı üzere adli para cezası öngörülmüştür. Yine bu sebeple rehin konusu taşınır varlıkların değerinin rehin alacaklısı aleyhine azalması halinde rehin verenin tazmin yükümlülüğü meydana gelecektir.

Rehinli Taşınır Sicili

Aleniyet ve takip sağlayabilmek amaçlarıyla Kanun kapsamında, rehin hakkının tesisi ve üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi, rehinli alacaklılar arasında öncelik hakkının belirlenmesi, rehinli taşınır varlık ile alacağın devrinin tescili amacıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulmaktadır.

Sicilin kuruluş ve işleyişi ile bu Sicille diğer kanunlar uyarınca tutulan taşınır sicillerinin verilerinin paylaşımına yönelik usul ve esaslar ise Bakanlıkça çıkarılan yönetmelik ile belirlenecektir.

Temerrüt Halinde Alacaklının Hakları

Kanun kapsamında borçların süresinde ifa edilmemesi hâlinde alacaklının başvurabileceği yollar düzenlenmiştir. Buna göre:

  1. Birinci derece alacaklı ise icra dairesinden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24’üncü maddesi uyarınca rehinli taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir. Bu halde icra dairesi, bu devri Sicile bildirir. Rehinli taşınırın, Kanunun 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen değerinin, birinci derece alacaklının toplam alacağından fazla olması durumunda, aradaki fark miktarından, diğer derecelerdeki alacaklılara karşı, birinci derece alacaklı ile rehin veren müteselsilen sorumludur.
  2. Alacağını, 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine devredebilir. Bu halde, varlık yönetim şirketleri, alacaklının rehin sırasına sahip olur. Öncelik hakkı bu Kanunun 11’inci maddesine göre belirlenir.
  3. Zilyetliğin devrine konu olmayan varlıklarda kiralama ve lisans hakkını kullanabilir.

Belirtmek isteriz ki, alacaklının rehinli taşınırın mülkiyetini elde etmesi, Türk hukukunda uygulanan ve Medeni Kanun m.873’de düzenlenen lex commissaria (fazlaya el koyma) yasağının bir istinası olarak getirilmiştir.

Alacaklının alacağını yukarıda belirtilen yollarla tahsil edilememesi hâlinde takip, genel hükümler çerçevesinde yapılır. Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir.

Müeyyideler

Kanun’da belirtilen hallerde alacağını tamamen veya kısmen tahsil edemeyen rehin alacaklılarının şikayeti üzerine güvence altına alınan borç tutarının yarısını geçmemek üzere rehin veren veya taşınırı rehin yüklü olarak devralana adli para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre rehin veren veya taşınırı rehin yüklü devralanın:

  1. Rehinli varlığı bu Kanunun hilafına kullanması,
  2. Borcu ödememesi hâlinde rehinli varlığın mülkiyetini devretmemesi,
  3. Rehinli varlığı alacaklıya zarar vermek kastıyla tahrip veya imha etmesi,
  4. Rehinli taşınır varlığın devri ile alacağın devrini Sicile tescil ettirmemesi,
  5. Sicili yanıltmaya yönelik fiillerde bulunması,

hâllerinde adli para cezası uygulanacaktır.

Vergi, Harç Muafiyetleri

Kanun kapsamında rehin sözleşmesinin düzenlenmesi ile Sicilde tesis edilen işlemler vergi, resim, harç ve değerli kağıt bedelinden muaf tutulmaktadır.

Sonuç

Kanun’un yürürlüğe girmesine çok kısa bir süre kalmış olmasına rağmen halen Kanun’da belirtilen birçok konuda uygulamanın usul ve esaslarını belirleyecek ve açıklayacak olan Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanmamıştır. Özellikle Rehinli Taşınır Sicili’nin uygulanması bakımından Yönetmelik çok büyük önem taşımaktadır.

Geçiş hükümleri yönünden ise Kanun’un hükümlerinin yürürlük tarihinden önce açılan dava ve başlatılan takiplere uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Yine yürürlük tarihi öncesinde ticari işletme veya esnaf işletmeleri üzerinde tesis edilen rehin haklarına ilişkin mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edecektir. Bununla beraber Maden Rehni, Hayvan Rehni gibi diğer taşınır rehni sicilleri bakımından uygulamalar açısından Yönetmelik kapsamında detaylı düzenleme yapılması beklenmektedir.