Bağ & Günen Hukuk Bürosu
Çalışma Saatleri

Pazartesi-Cuma : 09:00 -18:00

Bağ & Günen Hukuk Bürosu

Law Tag

Bireylerin kimliklerini belirli hale getirmeye elverişli her türlü bilgi olarak tanımlanan kişisel veri, kimlik, iletişim bilgileri ile sağlık, finans gibi alanlar da dahil olmak üzere kişilere ait bilgileri kapsamaktadır. Günümüz dünyasında kişisel veriler gerek özel sektör, gerekse de kamu tarafından farklı amaçlarla bilişim sistemleri üzerinden alınmakta, paylaşılmakta ve saklanmaktadır. Bu doğrultuda kişilere ait mahrem bilgilerin dahi yetkisiz kişiler tarafından ele geçirilme ve paylaşılması riskleri sebebiyle kişisel verilerin korunması çok büyük önem kazanmıştır. 1980’li yıllardan itibaren uluslararası belgelerde yer almaya başlayan kişisel veriler, Avrupa Konseyi üye ülkeleri tarafından 1981 yılında imzalanan ve Türkiye’nin de tarafı olduğu Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması

Çin Halk Cumhuriyeti menşeili Fotovoltaik (solar) modül ve panellere yönelik başlatılan ve Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturmasının tamamlanması neticesinde ürünün ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda dampinge karşı kesin önlem uygulaması ile 2017/6 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında aşağıda yer alan ürünlere m2 başına ABD Doları vergi uygulanmasına karar verilmiştir. Söz konusu tebliğ 01.04.2017 tarih ve 30025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Uluslararası alanda şirketlerin imzaladığı tedarik, bayilik, corner, vb. sözleşmeler açısından değerlendirilmesi gereken en önemli hususlardan biri, marka sahibi şirketlerin, ürün ve markalarına ilişkin koruma hükümleridir. Bilindiği üzere, bu tip sözleşmelerde bayilik verilmesi, ürün tedariği, mağaza açılması, ürünlerin tanıtımının yapılması, vs. gibi ticari nedenlerle, şirketler yetki verdikleri kişi ya da firmalara, kısmen de olsa markanın kullanımıyla ilgili haklar tanımak durumunda kalmaktadır. Buna ilişkin dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda detaylandırılmıştır.Markanın kullanımıyla ilgili tanınan hak sınırlı ve net bir şekilde belirlenmelidir.Şirketler, ticari nedenlerle 3. Kişilerin kullanıma açtıları markalarını koruyabilmek için, özellikle yazılı olarak bu durumu hüküm altına almalı ve tanınan yetkiyi net

28.11.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“Kanun”)  1 Ocak 2017’de tarihinde yürürlüğe girerek mevcut 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nu yürürlükten kaldıracaktır. Kanun, teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılmasını, bu rehne konu taşınırların kapsamının genişletilmesini, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Kanun kapsamında birçok hususun usul ve esaslarını düzenleyecek olan Yönetmeliğin de yakın zaman içerisinde yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Zira Kanun'a göre taşınır rehni işlemlerinin tesis edilebilmesi için Rehinli Taşınır Sicili'nin kurulması gerekmektedir.

Türkiye’de kentsel dönüşüm alanındaki temel mevzuat 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’dur. Söz konusu kanun kapsamında riskli yapı, riskli alan ve rezerv yapı alanlarına ilişkin hükümler çerçevesinde kentsel dönüşüm uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Bu doğrultuda 2012 yılında resmî gazetede yayımlanan 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği ile riskli yapılar[1] ile riskli alan[2] ve rezerv yapı alanlarının [3]tespiti, riskli yapıların yıktırılması, yapılacak planlama, dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespiti, hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşma ve yardımlar gibi hususlara ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. (“Yönetmelik”) 27.11.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile kentsel dönüşüm uygulamasındaki birçok önemli konu revize edilmiş ve bazı