Bağ & Günen Hukuk Bürosu
Çalışma Saatleri

Pazartesi-Cuma : 09:00 -18:00

Bağ & Günen Hukuk Bürosu

i

Standard Left Sidebar

TCMB tarafından 02.01.2017 tarihli ve 29936 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Tespiti Hakkında Tebliğ ile 2017 yılında uygulanacak temerrüt faiz oranı belirlendi. Tebliğe göre 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530'uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde faiz oranı yıllık yüzde 10,75 olarak uygulanacaktır. Yine alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 150,00 Türk Lirası olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu oran ve tutar 01.01.2017 tarihinden itibaren uygulanacaktır.

EPDK’nın 22.12.2016 tarihli kararı ile 4628 sayılı Kanun ile Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak serbest tüketici limitinin 2017 yılı için 2400 kWH olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Anılan karar 27.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, değişiklik 1 Ocak 2017’den itibaren uygulanmaya başlayacaktır. Bu doğrultuda aylık elektrik tüketimi en az 82 TL olan 8.4 milyon abonenin düşürülen limitten faydalanma imkanı olacaktır.

Uluslararası alanda şirketlerin imzaladığı tedarik, bayilik, corner, vb. sözleşmeler açısından değerlendirilmesi gereken en önemli hususlardan biri, marka sahibi şirketlerin, ürün ve markalarına ilişkin koruma hükümleridir. Bilindiği üzere, bu tip sözleşmelerde bayilik verilmesi, ürün tedariği, mağaza açılması, ürünlerin tanıtımının yapılması, vs. gibi ticari nedenlerle, şirketler yetki verdikleri kişi ya da firmalara, kısmen de olsa markanın kullanımıyla ilgili haklar tanımak durumunda kalmaktadır. Buna ilişkin dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda detaylandırılmıştır.Markanın kullanımıyla ilgili tanınan hak sınırlı ve net bir şekilde belirlenmelidir.Şirketler, ticari nedenlerle 3. Kişilerin kullanıma açtıları markalarını koruyabilmek için, özellikle yazılı olarak bu durumu hüküm altına almalı ve tanınan yetkiyi net

Varlık fonları genel olarak bütçe fazlası bulunan hükümetler tarafından sermayenin korunması ve/veya yatırım getirisi elde edilmesi amaçlarıyla kurulan yatırım fonları veya kuruluşlar olarak tanımlanabilir. Dünya’da 2005 yılından itibaren en az 40 varlık fonu kurulmuştur ve Türkiye 2016 yılında yasalaştırdığı 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle  Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) ile aralarında Kanada, Çin, Japonya, ABD ve Katar gibi ülkelerin bulunduğu varlık fonuna sahip ülkeler arasında yerini almıştır. Kanun 29813 sayılı Resmi Gazete’de 26.08.2016 tarihinde yayımlanmıştır. Kanun ile Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu bu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık Fonu (“TVF”) ve alt fonların kurulması ve yönetimi

28.11.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“Kanun”)  1 Ocak 2017’de tarihinde yürürlüğe girerek mevcut 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nu yürürlükten kaldıracaktır. Kanun, teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılmasını, bu rehne konu taşınırların kapsamının genişletilmesini, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Kanun kapsamında birçok hususun usul ve esaslarını düzenleyecek olan Yönetmeliğin de yakın zaman içerisinde yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Zira Kanun'a göre taşınır rehni işlemlerinin tesis edilebilmesi için Rehinli Taşınır Sicili'nin kurulması gerekmektedir.